Regl Utancı ve Toplumsal Tabular

Regl Utancı ve Toplumsal Tabular

Toplumsal Tabuların Kökeni

Reglin tabu haline gelmesinin çeşitli tarihi ve kültürel sebepleri vardır. Geleneksel inanışlarda regl olan kadınların kutsal mekanlara girmesi yasaklanır, mutfakta yemek yapmaları bile uygun görülmezdi. Bunun ardında regl kanının “pis” ve kadını geçici olarak “dokunulmaz” yaptığı gibi yanlış inançlar yatıyordu. Örneğin Nepal’de uygulanan yüzyıllık “Chhaupadi” geleneğinde, kadınlar adet dönemlerinde evlerinden uzak, izole bir kulübeye gönderilir ve toplumsal hayattan tamamen soyutlanırdı. Bu uygulamanın yol açtığı sağlık riskleri ve hatta ölümler olduğu kaydedilmiştir. Yine de benzeri inanışlar farklı biçimlerde pek çok kültürde varlığını sürdürmektedir. Sonuç olarak bu tabular, kadınların kendi bedenlerine karşı utanma duygusu geliştirmesine ve regl konusunun anne-kız veya arkadaşlar arasında dahi konuşulmamasına yol açtı.

Utancın Etkileri ve Sonuçları

Regl hakkındaki utanç duygusu, kadınların fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ergenlik çağındaki bir kız, bu doğal süreci yaşarken kendini yalnız ve hatalı hissedebilir. Okullarda regl olduğu için arkadaşlarına veya öğretmenine durumu söyleyemeyip utanarak eve gitmek isteyen kız çocukları vardır. Bir araştırmaya göre 18-34 yaş arası genç kadınların neredeyse yarısı, regl hakkında konuşurken utanma duygusunun var olduğunu ve bunu yenmenin yollarını aradıklarını belirtmiştirtr Birçok toplumda hijyenik ped satın alırken ürünün gazeteye sarılması veya siyah poşete konulması alışıldık bir durumdur – bu da aslında utancın göstergesidir. Nitekim Türkiye’de kırsal bölgelerde kadınlara ped dağıtımı yapılırken çevrenin tepkisinden çekinildiği için ürünlerin siyah poşetler içinde gizlice verildiği bildirilmektedir. Tüm bu gizlenme ve utanma pratikleri, kadınların bedenlerini sağlıklı şekilde tanımalarını, menstrual hijyen ürünlerine erişimini ve tıbbi yardım almasını engelleyebilir. Utanç nedeniyle regl döneminde okula gidemeyen, işyerinde sıkıntı yaşayan pek çok kadın vardır.

Tabuları Yıkmak ve Farkındalık Yaratmak

Bu köklü tabuları yıkmak için son yıllarda çeşitli adımlar atılmaktadır. En temel adım, eğitim ve iletişim ile regl olmanın utanılacak bir şey değil, normal bir beden süreci olduğunun anlatılmasıdır. Aile içinde annelerin kızlarıyla, öğretmenlerin öğrencilerle bu konuyu konuşması çok önemlidir. Örneğin bir sivil toplum girişimi olan “Konuşmamız Gerek” projesi, gönüllü sağlık uzmanlarıyla Türkiye’nin farklı illerinde okulları ziyaret ederek gençlere ergenlik ve regl konusunda eğitimler vermekte, kız ve erkek öğrencilerin sorularını yanıtlamaktadır. Medyada ve sosyal platformlarda da regl konusunda açık paylaşımlar artmaktadır. 2019’da Plan International tarafından desteklenen bir kampanya ile regl dönemini simgeleyen bir emoji tasarlanmış ve Unicode tarafından onaylanmıştır. Bu sayede genç nesillerin dijital ortamda bile olsa regl hakkında konuşurken kendini daha rahat hissetmesi hedeflenmiştir. Nitekim birçok genç kadın, böyle bir emoji kullanımının regl ile ilgili sohbetlerde utancı azaltabileceğini ifade etmiştir.

Regl utancını yenmek için hepimize görev düşüyor: Dilimizde yerleşik olumsuz ifadeler yerine doğru terimleri kullanmak, kız çocuklarına küçük yaştan itibaren bedenlerinin doğal işleyişini anlatmak, erkeklerin de süreci anlamasını sağlamak gerekiyor. Toplum olarak regl konusunda ne kadar açık ve bilgili olursak, bu konudaki tabular o kadar hızlı kırılacak ve kadınlar kendilerini daha özgür hissedecektir.

Back to blog

Leave a comment